APOLLONİA ANTİK KENTİ
Apollonia harabelerine giderken keçi yolu takip edilir, hendekten deve atlatılır ve Kaş’dan Aperlae’ye kadar olan Likya yolu yürünür. Agrand, Apollonia daki görülmesi gereken ve her geçen gün yeni eserlerin gün yüzüne çıktığı büyüyen bir antik mezarlıktır. Bu bölgedeki deki antik kalıntılar Roma ve Bizans dönemine aittir. Kentin girişindeki kalın çalılıklara doğru yürüdükçe, kent harikalarını gözler önüne sermeye başlar. Bu mezarlığın önemli bir özelliği, geleneksel Gothic detayları ile süslü ve çok rastlanmayan oyma süslemelerle işlenmiş kendine has altı ayaklı lahitlerinin olmasıdır. Bu lahitleri daha yakından incelediğinizde yıpranmış olan Bizans ve Roma dönemi yazılarını görmeniz mümkündür.
Sadece lahitlerle sınırlı değil, mezarlığın içinde görülecek daha birçok değer var. Bunlardan biride Bizans döneminden günümüze kadar ayakta kalmış olan Kale’dir. Kalenin eski merdivenlerinden çatısına çıkıp batıya doğru baktığınızda, altıncı yüzyılda inşa edilmiş ve günümüze kadar çok iyi korunmuş olan bir Bizans kilisesi göreceksiniz. Biraz daha ileriye baktığınızda tepelerin arasında küçük sevimli bir Tiyatro göreceksiniz. Likya’nın ilginç dağlarını ve masmavi denizi görebilmek için kalenin etrafında mutlaka bir tur atın ve günün keyfini çıkarın. Apollonia’yı keşfettikten sonra, Sura Antik Şehri, Kaş Antik Tiyatro ve Aperlai Antik Şehri gidebilir ve tarih içindeki yolculuğunuza devam edebilirsiniz.