GALLİPOLİ
Gelibolu Yarımadası Hakkında
İkinci Dünya Savaşı Gelibolu savaşında şiddetle savaşan Müttefik ve Türk kuvvetleri için bir anma alanı. Bu küçük kara kütlesi, Birinci Dünya Savaşı'nın geniş savaş alanlarının bulunduğu yerdi. Tarihte bu dönemin anıtları Çanakkale Boğazı'nın kuzey yakasında görülebilir. Bu bölgede var olan korkunç askeri geçmiş, ziyaret etmenizin tek nedeni olmamalı. Geniş anıt ve mezarlık serisinin yanı sıra, yarımada muhteşem bir doğal manzaraya ve plaja sahiptir. Çanakkale'nin en popüler ilçelerinden biri olan Gelibolu'da, doğanın en güzel, en çarpıcı renklerini bir arada görürsünüz. Şirinlikte sınır tanımayan bu ilçenin hangi yüzyılda ve kimler tarafından kurulduğu bilinmemektedir. Fakat Troya kadar eski olduğu varsayılmaktadır. Zamanın yavaş aktığı, telaşsızca yaşayıp giden insanların mahalle kültürüne sahip çıktığı, masmavi denizin gün batarken şiir gibi manzaralar sunduğu, rengarenk kır çiçekleri ile kaplı patika yolların bir masalı anımsattığı yerdir Gelibolu. Bir tutam huzur, bir tutam sevgi ve sonsuz güzelliklerin karışımı gibidir sanki burası.Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun temellerinin atıldığı, Türkiye’nin ve Çanakkale’nin geçilmez olduğunu tüm dünyayı gösteren, eşine az rastlanır bir kahramanlık destanının yaşandığı, her Türk Vatandaşının ziyaret etmesi gereken bir yerdir.
Tüm yarımada şimdi birçok kişinin ziyarete geldiği kutsal bir yerdir. Bu kasvetli dönemi zaman içinde hayal etmek zor. Şimdiki güzellik tepeler, çam ormanları ve yabani kuşlarla canlı bir resimdir. Yassı topraklar artık çoğunlukla tarım için kullanılmaktadır, ancak toprak her sürüldüğünde savaş kalıntıları ortaya çıkar. Şarapnel parçaları, paslanmış metal, patlatılmış madenler ve insan kemikleri gibi kalıntılar yeniden ortaya çıkan nesnelerden bazılarıdır. Eski savaş siperlerinden geçip bu savaş askerlerinin birbirleriyle ne kadar yakın dövüştükleri hakkında bir fikir edinebilirsiniz. Gelibolu'nun yerel Türkler ve yabancı ülkeler için neden özel bir yer olduğu şaşırtıcı değil. Savaş eserleri müzesinde, yarımadada bulunan tüm savaş kalıntılarını görebilirsiniz.
Ölen askerleri ziyaret etmek ve onlar hakkında şiirsel yazıtları okumak için mezarlıklar da vardır. Bu açık hava sitelerinin çoğunda giriş ücreti veya sabit çalışma saatleri yoktur. Helles Burnu veya Atatürk Heykeli gibi önemli noktaları ziyaret edebilmek için bolca zaman ayırmaya çalışın. Bu alanın vahşi doğasına daha fazla bakmak isteyenler için Gelibolu Milli Parkı'nı ziyaret edin. Orada yarımadanın doğal tarihi hakkında harika görüntüler bulabilirsiniz. Yarımadanın güneybatısında küçük Eceabat kasabası bulunur. Orada restoranlar iyi bir seçim ve Kilitbahir antik kale ziyaret edin. Bir zamanlar ANZACS'ın indiği veya Ege Denizi'nde hızlı bir dalış yaptığınız plajda durun.
İstanbul'dan Gelibolu Yarımadası'na gitmek mümkündür ve hatta Doğu Trakya'yı geçip sahil şeridini takip edebilirsiniz. Deniz yoluyla Çanakkale'den Eceabat veya Kilitbahir'e feribot seferleri yapılabilir. Çanakkale'de askeri ruhunuz hâlâ devam ediyorsa Çanakkale Askeri Müzesi'ni ziyaret edebilirsiniz. Feribot seferleri de ünlü Troya veya Bozcaada bölgelerine ulaşabilir.